Şanslıyım ki oğlum bana çok rahat ve keyifli bir hamilelik yaşattı. Doğum anına kadar hayatımda çok büyük değişiklikler yapmadım. İşime devam ettim, yemeklerimi pişirdim, evimi temizledim ve bol bol gezdim :) Günlük rutinimi son dönemlerde biraz daha slow motion devam ettirdim. Bu süre zarfında sık sık varlığını hatırlatan tekmeleri, 3 numara büyüyen ayaklarım ve kocaman karnım dışında hayatımı kötü yönde etkilemedi. Bilmiyordum ki tüm gücünü doğum sonrasına saklıyormuş :)
Tuna 7. ay itibariyle doğum pozisyonuna geldiğinden, belli bir dönem erken doğum riskim oldu. Ama çok şükür ki 9. aya girdiğimizde o hala karnımdaydı.
Normal doğumu hiç düşünmedim ben. Evet normal doğum yapmam için bir sürü önemli sebep sunanlar oldu. Keza okuduklarım da o yöndeydi. Ama kendimde o cesareti hiçbir zaman bulamadım. Düşüncesi bile beni ürkütüyordu. Sezaryen için tarih almaya gittiğimde aniden doğuma alınmam gerektiği söylendi. Çünkü Tuna'nın boynuna kordon dolanmış ve kalp atışları çok yavaşlamıştı. Kordon boyu çok kısa kaldığından bebek için de, benim için de hayati tehlike yaratıyormuş; ki ben detayları doğum sonrasında öğrendim. Çok şükür sağlıkla kucağımıza alabildik yavrumuzu.
Normal doğumu hiç düşünmedim ben. Evet normal doğum yapmam için bir sürü önemli sebep sunanlar oldu. Keza okuduklarım da o yöndeydi. Ama kendimde o cesareti hiçbir zaman bulamadım. Düşüncesi bile beni ürkütüyordu. Sezaryen için tarih almaya gittiğimde aniden doğuma alınmam gerektiği söylendi. Çünkü Tuna'nın boynuna kordon dolanmış ve kalp atışları çok yavaşlamıştı. Kordon boyu çok kısa kaldığından bebek için de, benim için de hayati tehlike yaratıyormuş; ki ben detayları doğum sonrasında öğrendim. Çok şükür sağlıkla kucağımıza alabildik yavrumuzu.
Bana planlı yaşamanın saçmalık olduğunu öğreten en büyük gündü Tuna'nın doğduğu gün.
Oysa ben, doğum yapacağım tarihi öğrendiğimde annem ve kardeşim uçak biletini alacaktı.
Ben doğum yapacağım tarihi öğrendiğimde hastane için hazırladığım ufak hediyeliklerimin son rötuşlarını yapacaktım.
Ben doğum yapacağım tarihi öğrendiğimde hastane çantamızın son eksikliklerini tamamlayıp fermuarını kapatacaktım. Çantayı almak için eve bile uğrayamadan doğuma gittim. Ne olduğunu anlamadan...
Çok zor bir gündü benim için...Annemden, kardeşimden uzak...Onlar telefonun diğer ucunda benim için büyük korku içinde...Zordu, düşünürken bile yaşıyorum halen o günü...
Oysa ben, doğum yapacağım tarihi öğrendiğimde annem ve kardeşim uçak biletini alacaktı.
Ben doğum yapacağım tarihi öğrendiğimde hastane için hazırladığım ufak hediyeliklerimin son rötuşlarını yapacaktım.
Ben doğum yapacağım tarihi öğrendiğimde hastane çantamızın son eksikliklerini tamamlayıp fermuarını kapatacaktım. Çantayı almak için eve bile uğrayamadan doğuma gittim. Ne olduğunu anlamadan...
Çok zor bir gündü benim için...Annemden, kardeşimden uzak...Onlar telefonun diğer ucunda benim için büyük korku içinde...Zordu, düşünürken bile yaşıyorum halen o günü...
Doğuma gidişim ve onun çığlığını duyana kadar ki süre boyunca hep ağladım. Adı korku mu, neyle karşılaşacağını bilmezlik mi, hazırlıksızlık mı bilmiyorum ama birşeylerin planlarım dışında gitmesi beni uğultular içine almıştı sanki.
Ve sonra doğum anı...Ayrı bir yazı konusu olabilir bence başlıbaşına...Öyle özel ve öyle tarifsiz ki...Sırf o anı yaşamak için defalarca doğum yapabilirim :) O'nun çığlığıyla karışan gözyaşları...Onu görmek için çıldırışın...Rabbim (anne olmayı hakeden) her kadına yaşatsın bu mutluluğu.
Ve nihayet sağlıkla, küçük oğlumuz kucağımızdaydı... 08.10.2013 Salı/18:00

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder